Amerikalı, zenci pop müzik ses sanatçısı. Ünü Amerika sınırlarını aşarak, dünya pop müzik tarihine damgasını vurmuş;
çıkardığı hemen hemen bütün albümler hit olmuş ve tüm zamanların en iyi
satış rakamlarına ulaşmıştır. Benzersiz ve kendine özgü dansıyla,
sansasyonel özel hayatıyla, eğlence sektörüne getirdiği farklı solukla,
70'li yıllardan günümüze değin süren müzik kariyeri boyunca dünya
çapında bir "pop idolü" haline gelmiştir.29 Agustos
1958 tarihinde, Amerika'nın indiana Eyaleti�nin, Gary
şehrinde doğdu. On çocuklu bir ailenin sekizinci üyesi olarak dünyaya
gelen sanatçının tam adı, Michael Joseph Jackson'dır. Şarkıcının
fabrika işçisi olan babası, Joseph Jackson, müziğe tutku
derecesinde bağlıydı ve boş zamanlarında gitar çalıyordu. Eşi Katherine
(Scruse) ile evlenip kalabalık bir aile haline geldikten sonra, bu
ilgisini çocuklarına da aşıladı.
60'lı yılların başlarında büyük erkek kardeşleri, Jackie, Tito ve Jermaine, babaları tarafından organize edilen "The Jackson Brothers"
adında bir grup kurarak, kulüplerde şarkı söylemeye ve yarışmalara
katılmaya başladılar. Jackson'un sahip olduğu ses ve dans yeteneği,
kısa zamanda fark edildi. Henüz yaşı küçük olmasına rağmen, özellikle
solo şarkılardaki performansı nedeniyle, 1964'de, diğer kardeşi Marlon'la birlikte gruba dahil edildi. Artık beş üyeden oluşan kardeşler, grubun adını "The Jackson 5" olarak değiştirdi.
1968'e kadar geçen süreçte, amatör çalışmalarına gece kulüplerinde ve barlarda devam eden grup, Harlem-New York'ta bulunan Apollo Tiyatrosu'nda düzenlenen bir yarışmada birinci gelerek, dönemin en ünlü R&B plak şirketi Motown'ın kurucusu Berry Gordy'nin dikkatini çekti. 1968'te
Motown'la imzaladıkları sözleşmeden sonra California Dreamin'ya taşınan
grubun yıldızı hızla parlamaya başladı. Sözkonusu şirketten Suzanne de Passe'ın menajerliğinde çıkan ilk dört single, "I Want You Back", "ABC", "The Love You Save", "I'll Be There" listelerde bir numaraya oturdu. O-Jays grubu ve James brown
gibi soul müziğin önderlerinin izinden giden The Jackson 5, 70'lerin
başında zenci pop ve soul vokal gruplarının dünya çapında bir numaralı
temsilcisi haline gelmişti. Michael Jackson ise, bu yeni müzik tarzını
kendi içerisinde, dansıyla birlikte harmanlayarak, özgün bir tarza
dönüştürecek,
kendi kulvarında yalnız koşacaktı. Grubun bu hızlı yükselişinden sonra,
güçlü sesiyle, farklı dansıyla oldukça sivrilen ve öne çıkan Michael
Jackson, 1971-1976 yılları arasında halen The Jackson 5'a bağlı olarak, yine Motown'dan, "Got To Be There", "Ben", "Music and Me" ve "Forever Michael" adlı ilk solo single'larını çıkardı. Artık Jackson için bireysel kariyerin önü açılmıştı.
Walt Disney Pictures tarafından, 1971'de grubun çizgi filmi yapıldı ve yayına verildi. Ününü tüm dünyaya duyuran Jackson kardeşler, uluslararası konserler serisine 1972'de İngiltere'den başladılar ve gittikleri her yerde kapalı gişe yaptılar. Bu dünya turnelerinde Commodores ve Lionel Richie, The Jackson 5'ın alt grupları olarak sahneye çıkmıştı.
1973'den itibaren grubun satış rakamlarının düşme eğilimi
göstermesiyle birlikte, Motown kontrolü ele alarak, bundan böyle şirket
tarafından seçilecek şarkıların seslendirilmesi konusunda Jackson'lara
baskı yapmaya başladı. Sıkıntılı günler geçiren grup, 1976'da şirketten ayrılma kararı alarak, Epic Records'la
sözleşme imzaladı. Bu gelişmeden sonra Motown, Jackson'lar aleyhine,
sözleşmeyi ihlal etmek savıyla dava açtı. Aynı yıl, grubun bilgisi
olmaksızın "The Jackson 5 Anthology" adıyla karışık bir albüm
yaparak piyasaya sürdü. Bu gelişme iplerin iyice gerilmesine neden
oldu. Şirketin sahibi Berry Gordy'nin kızıyla evli olan Jermaine Jackson,
taraflar arasındaki bu ihtilaftan dolayı, gruptan ayrılarak Motown'da
kaldı. İsim hakkını kaybeden Jackson kardeşler ise, Jermaine'in yerine
en küçük kardeşleri Randy'i gruba dahil ederek, The Jacksons olarak
ismini değiştirdi. Yenilenen grup için artık yeni bir dönem başlıyor;
Michael ise zirveye doğru koşar adım ilerliyordu.
The Jacksons kısa zamanda toparlandı ve 1976- 1984
yılları arasında, ağırlıklı kendi parçalarından oluşturdukları albümler
ve single'larla kariyerlerinde yükselmeye devam etti. Yeni
şirketlerinden altı yeni albüm çıkaran grubun, 1978'deki Destiny
çalışması neredeyse patlama yaptı ve Jackson kardeşlerin en başarılı
albümleri arasında yer aldı. Bu albümün Michael için de ayrı bir önemi
oldu. Çünkü kendi bestelediği şarkılar, dünya çapında büyük beğeni
topladı ve grubun klasikleri arasına girmeyi başardı. Böylece
Michael'ın "beste yapabilme" gibi başka bir yeteneği daha ortaya çıkmış
oldu. Söz konusu albüm iki milyondan fazla satarak, grubun ve özellikle
de Michael'ın ününe ün kattı.
1978'e gelindiğinde ise, Michael için farklı tecrübeler söz konusu olacaktı. Jackson, korkuluğu canlandırdığı The Witz adlı müzikal filmde, aralarında aşk dedikodusunun çıktığı Diana Ross ile birlikte rol aldı. Tam da bu dönemde, müzikalde kullanılacak olan şarkıları aranje eden Quincy Jones'la
Michael'ın yolları kesişti. Jones, ünlü pop starın gelecekteki
başarısının ortaklarından biri olacaktı. Çünkü, film prodüksiyon
aşamasındayken, Jackson'la Jones oldukça uyumlu bir ortaklık kurdular
ve Michael'in bağımsız ilk solo albümünü birlikte yapmak için
anlaştılar. Böylece 1979'da, ünlü şarkıcının ilk bağımsız solo albümü olan "Off The Wall", Jones'un prodüktörlüğünde Epic Records'tan çıktı. "Don't Stop 'Til You Get Enough", "She�s Out Of My Life", "Off The Wall", "Rock With You"
gibi dünya çapında ses getiren birçok hit parçayı içinde barındıran bu
albüm, inanılmaz satış rakamlarına ulaşarak, Michael'ı pop müzik ve
eğlence dünyasının idolü haline getirecek; sanatçıya ilk önemli
ödüllerini kazandırmaya başlayacaktı. 1980 yılında, American Music Awards
tarafından 3 dalda ödüle layık görülen albüm (En İyi Soul/R&B
Albümü - Off The Wall, En İyi Soul/R&B Erkek Şarkıcı, En İyi
Soul/R&B Single - Don't Stop 'Til Get You Enough), birçok liste
başarı ödülünün de sahibi oldu. Aynı yılın Şubat ayına gelindiğinde,
Michael yine "Don't Stop 'Til Get You Enough"la "En İyi R&B Erkek
Vokal" dalında ilk Grammy ödülünü aldı. Bir caz müzisyeni olan
Jones'un, albümdeki parçalarda bu müzik türünü altyapıya yerleştirmesi
doğal karşılanırken, bununla yetinilmeyip disco ve funky tarzı
ritimlere de yer vermiş olması, sadece Michael'e özgü yeni bir müzik
türünün ortaya çıkmasına neden oldu. Elbette bu da, Jackson'a benzersiz
ve evrensel bir ün getirdi. İlk olarak yakın arkadaşı, Elizabeth Taylor
tarafından kendisine atfedilen ve sonraları yaygın bir ifade şeklini
alan "pop idolü" benzetmesi, özellikle bu dönemlerde anılmaya başlandı.
İlk solo albümünün getirdiği başarıların yanı sıra, Jackson kardeşlerle de çalışmaya devam eden Michael, 1980'de grupla birlikte "Triumph" albümünü çıkardı. Bestelediği şarkılar ve bunlara yazdığı sözlerle Triumph'a damgasını vuran yine Michael oldu. "Can You Feel It"e çekilen farklı klip de büyük ses getirdi ve sanatçının dans yeteneği milyonlarca müziksever tarafından yadsındı. 1982'de
ise, ünlü pop yıldızına, En İyi Çocuk Albümü dalında Grammy ödülü
kazandıracak olan et (Extra-Terrestrial) filminin orjinal soundrack'i "Someone in the Dark" şarkısını seslendirdi.
1982 yılı, ünlü pop yıldızı için neredeyse bir dönüm noktası
oldu. Jackson'ı hemen hemen bugün bulunduğu noktaya getiren ve
efsaneleştiren albüm, "Thriller", Epic Records'tan yine Quincy
Jones prodüktörlüğünde müzikseverlerin beğenisine sunuldu. Genellikle
arka arkaya, single halinde piyasaya sürülen albümün "Wanna Be 'Startin", "Billie Jean", "Beat It"i
de içeren her şarkısı hit oldu ve müzik tarihinde tüm zamanların en
yüksek satış rakamına ulaşarak rekor kırdı. Şarkıların yanı sıra, dört
hit parça için kısa film tadında çekilen, güçlü ve geniş bütçeli
prodüksiyon gerektiren ilginç klipler de büyük yankı uyandırdı.MTV,
Billie Jean'le, ilk defa zenci bir şarkıcının video klibini yayınlamış
oldu. Fantastik bir konuyla kurgulanmış ve danslarla görsel bir şölene
dönüştürülmüş Thriller şarkısının 13 dakikalık klibi ise, patlama yaptı
ve gelen talepler üzerine VHS formatında piyasaya sunularak, yine
ulaşılamayacak bir satış rekoruna imza attı. Klipte Michael'in
sergilediği özgün dans kareografileri, birçok gence ilham kaynağı oldu
satış rakamlarına ulaşmıştır. Benzersiz ve kendine özgü dansıyla,
sansasyonel özel hayatıyla, eğlence sektörüne getirdiği farklı solukla,
70'li yıllardan günümüze değin süren müzik kariyeri boyunca dünya
çapında bir "pop idolü" haline gelmiştir.29 Agustos
1958 tarihinde, Amerika'nın indiana Eyaleti�nin, Gary
şehrinde doğdu. On çocuklu bir ailenin sekizinci üyesi olarak dünyaya
gelen sanatçının tam adı, Michael Joseph Jackson'dır. Şarkıcının
fabrika işçisi olan babası, Joseph Jackson, müziğe tutku
derecesinde bağlıydı ve boş zamanlarında gitar çalıyordu. Eşi Katherine
(Scruse) ile evlenip kalabalık bir aile haline geldikten sonra, bu
ilgisini çocuklarına da aşıladı.
60'lı yılların başlarında büyük erkek kardeşleri, Jackie, Tito ve Jermaine, babaları tarafından organize edilen "The Jackson Brothers"
adında bir grup kurarak, kulüplerde şarkı söylemeye ve yarışmalara
katılmaya başladılar. Jackson'un sahip olduğu ses ve dans yeteneği,
kısa zamanda fark edildi. Henüz yaşı küçük olmasına rağmen, özellikle
solo şarkılardaki performansı nedeniyle, 1964'de, diğer kardeşi Marlon'la birlikte gruba dahil edildi. Artık beş üyeden oluşan kardeşler, grubun adını "The Jackson 5" olarak değiştirdi.
1968'e kadar geçen süreçte, amatör çalışmalarına gece kulüplerinde ve barlarda devam eden grup, Harlem-New York'ta bulunan Apollo Tiyatrosu'nda düzenlenen bir yarışmada birinci gelerek, dönemin en ünlü R&B plak şirketi Motown'ın kurucusu Berry Gordy'nin dikkatini çekti. 1968'te
Motown'la imzaladıkları sözleşmeden sonra California Dreamin'ya taşınan
grubun yıldızı hızla parlamaya başladı. Sözkonusu şirketten Suzanne de Passe'ın menajerliğinde çıkan ilk dört single, "I Want You Back", "ABC", "The Love You Save", "I'll Be There" listelerde bir numaraya oturdu. O-Jays grubu ve James brown
gibi soul müziğin önderlerinin izinden giden The Jackson 5, 70'lerin
başında zenci pop ve soul vokal gruplarının dünya çapında bir numaralı
temsilcisi haline gelmişti. Michael Jackson ise, bu yeni müzik tarzını
kendi içerisinde, dansıyla birlikte harmanlayarak, özgün bir tarza
dönüştürecek,
kendi kulvarında yalnız koşacaktı. Grubun bu hızlı yükselişinden sonra,
güçlü sesiyle, farklı dansıyla oldukça sivrilen ve öne çıkan Michael
Jackson, 1971-1976 yılları arasında halen The Jackson 5'a bağlı olarak, yine Motown'dan, "Got To Be There", "Ben", "Music and Me" ve "Forever Michael" adlı ilk solo single'larını çıkardı. Artık Jackson için bireysel kariyerin önü açılmıştı.
Walt Disney Pictures tarafından, 1971'de grubun çizgi filmi yapıldı ve yayına verildi. Ününü tüm dünyaya duyuran Jackson kardeşler, uluslararası konserler serisine 1972'de İngiltere'den başladılar ve gittikleri her yerde kapalı gişe yaptılar. Bu dünya turnelerinde Commodores ve Lionel Richie, The Jackson 5'ın alt grupları olarak sahneye çıkmıştı.
1973'den itibaren grubun satış rakamlarının düşme eğilimi
göstermesiyle birlikte, Motown kontrolü ele alarak, bundan böyle şirket
tarafından seçilecek şarkıların seslendirilmesi konusunda Jackson'lara
baskı yapmaya başladı. Sıkıntılı günler geçiren grup, 1976'da şirketten ayrılma kararı alarak, Epic Records'la
sözleşme imzaladı. Bu gelişmeden sonra Motown, Jackson'lar aleyhine,
sözleşmeyi ihlal etmek savıyla dava açtı. Aynı yıl, grubun bilgisi
olmaksızın "The Jackson 5 Anthology" adıyla karışık bir albüm
yaparak piyasaya sürdü. Bu gelişme iplerin iyice gerilmesine neden
oldu. Şirketin sahibi Berry Gordy'nin kızıyla evli olan Jermaine Jackson,
taraflar arasındaki bu ihtilaftan dolayı, gruptan ayrılarak Motown'da
kaldı. İsim hakkını kaybeden Jackson kardeşler ise, Jermaine'in yerine
en küçük kardeşleri Randy'i gruba dahil ederek, The Jacksons olarak
ismini değiştirdi. Yenilenen grup için artık yeni bir dönem başlıyor;
Michael ise zirveye doğru koşar adım ilerliyordu.
The Jacksons kısa zamanda toparlandı ve 1976- 1984
yılları arasında, ağırlıklı kendi parçalarından oluşturdukları albümler
ve single'larla kariyerlerinde yükselmeye devam etti. Yeni
şirketlerinden altı yeni albüm çıkaran grubun, 1978'deki Destiny
çalışması neredeyse patlama yaptı ve Jackson kardeşlerin en başarılı
albümleri arasında yer aldı. Bu albümün Michael için de ayrı bir önemi
oldu. Çünkü kendi bestelediği şarkılar, dünya çapında büyük beğeni
topladı ve grubun klasikleri arasına girmeyi başardı. Böylece
Michael'ın "beste yapabilme" gibi başka bir yeteneği daha ortaya çıkmış
oldu. Söz konusu albüm iki milyondan fazla satarak, grubun ve özellikle
de Michael'ın ününe ün kattı.
1978'e gelindiğinde ise, Michael için farklı tecrübeler söz konusu olacaktı. Jackson, korkuluğu canlandırdığı The Witz adlı müzikal filmde, aralarında aşk dedikodusunun çıktığı Diana Ross ile birlikte rol aldı. Tam da bu dönemde, müzikalde kullanılacak olan şarkıları aranje eden Quincy Jones'la
Michael'ın yolları kesişti. Jones, ünlü pop starın gelecekteki
başarısının ortaklarından biri olacaktı. Çünkü, film prodüksiyon
aşamasındayken, Jackson'la Jones oldukça uyumlu bir ortaklık kurdular
ve Michael'in bağımsız ilk solo albümünü birlikte yapmak için
anlaştılar. Böylece 1979'da, ünlü şarkıcının ilk bağımsız solo albümü olan "Off The Wall", Jones'un prodüktörlüğünde Epic Records'tan çıktı. "Don't Stop 'Til You Get Enough", "She�s Out Of My Life", "Off The Wall", "Rock With You"
gibi dünya çapında ses getiren birçok hit parçayı içinde barındıran bu
albüm, inanılmaz satış rakamlarına ulaşarak, Michael'ı pop müzik ve
eğlence dünyasının idolü haline getirecek; sanatçıya ilk önemli
ödüllerini kazandırmaya başlayacaktı. 1980 yılında, American Music Awards
tarafından 3 dalda ödüle layık görülen albüm (En İyi Soul/R&B
Albümü - Off The Wall, En İyi Soul/R&B Erkek Şarkıcı, En İyi
Soul/R&B Single - Don't Stop 'Til Get You Enough), birçok liste
başarı ödülünün de sahibi oldu. Aynı yılın Şubat ayına gelindiğinde,
Michael yine "Don't Stop 'Til Get You Enough"la "En İyi R&B Erkek
Vokal" dalında ilk Grammy ödülünü aldı. Bir caz müzisyeni olan
Jones'un, albümdeki parçalarda bu müzik türünü altyapıya yerleştirmesi
doğal karşılanırken, bununla yetinilmeyip disco ve funky tarzı
ritimlere de yer vermiş olması, sadece Michael'e özgü yeni bir müzik
türünün ortaya çıkmasına neden oldu. Elbette bu da, Jackson'a benzersiz
ve evrensel bir ün getirdi. İlk olarak yakın arkadaşı, Elizabeth Taylor
tarafından kendisine atfedilen ve sonraları yaygın bir ifade şeklini
alan "pop idolü" benzetmesi, özellikle bu dönemlerde anılmaya başlandı.
İlk solo albümünün getirdiği başarıların yanı sıra, Jackson kardeşlerle de çalışmaya devam eden Michael, 1980'de grupla birlikte "Triumph" albümünü çıkardı. Bestelediği şarkılar ve bunlara yazdığı sözlerle Triumph'a damgasını vuran yine Michael oldu. "Can You Feel It"e çekilen farklı klip de büyük ses getirdi ve sanatçının dans yeteneği milyonlarca müziksever tarafından yadsındı. 1982'de
ise, ünlü pop yıldızına, En İyi Çocuk Albümü dalında Grammy ödülü
kazandıracak olan et (Extra-Terrestrial) filminin orjinal soundrack'i "Someone in the Dark" şarkısını seslendirdi.
1982 yılı, ünlü pop yıldızı için neredeyse bir dönüm noktası
oldu. Jackson'ı hemen hemen bugün bulunduğu noktaya getiren ve
efsaneleştiren albüm, "Thriller", Epic Records'tan yine Quincy
Jones prodüktörlüğünde müzikseverlerin beğenisine sunuldu. Genellikle
arka arkaya, single halinde piyasaya sürülen albümün "Wanna Be 'Startin", "Billie Jean", "Beat It"i
de içeren her şarkısı hit oldu ve müzik tarihinde tüm zamanların en
yüksek satış rakamına ulaşarak rekor kırdı. Şarkıların yanı sıra, dört
hit parça için kısa film tadında çekilen, güçlü ve geniş bütçeli
prodüksiyon gerektiren ilginç klipler de büyük yankı uyandırdı.MTV,
Billie Jean'le, ilk defa zenci bir şarkıcının video klibini yayınlamış
oldu. Fantastik bir konuyla kurgulanmış ve danslarla görsel bir şölene
dönüştürülmüş Thriller şarkısının 13 dakikalık klibi ise, patlama yaptı
ve gelen talepler üzerine VHS formatında piyasaya sunularak, yine
ulaşılamayacak bir satış rekoruna imza attı. Klipte Michael'in
sergilediği özgün dans kareografileri, birçok gence ilham kaynağı oldu