Gül onu övdü, O Türkiye'yi eleştirdi
Gül, Türkçe'yi dünyaya duyurduğu için Pamuk'a teşekkür ederken Pamuk ise Türkiye'yi eleştirdi.
Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül, Türkiye'nin özellikle son yıllarda hızlanan ekonomik ve
siyasi reformlar sayesinde fikir, ifade özgürlüğü ve kültürel
çeşitliliğe saygı alanlarında AB kriterlerini büyük ölçüde
gerçekleştirdiğini, yazarlar ve kitaplar üzerinde uygulanan bazı baskı
ve sınırlamaların zaman içinde azaldığını ya da ortadan kalktığını
söyledi.
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin onur konuğu olarak katıldığı 60. Frankfurt Kitap Fuarı'nın açılış töreninde bir konuşma yaptı.
''Kültür,
Sanat ve özellikle edebiyat alanındaki gelişmelerin, birikimlerin
paylaşılacağı bu ortamda sizlerle olmak benim için bir ayrıcalıktır''
diyen Gül, Türkiye'nin fuarın onur konuğu olmasından da memnuniyet
duyduğunu dile getirdi.
Dünyanın birçok ülkesinde insan
hakları standartlarının yükselmesinin, fikir ve ifade özgürlüğüne daha
çok saygı gösterilmesinin, evrensel kültür hayatını doğrudan
etkilediğini anlatan Gül, yazarların daha çok saygı görmeye ve
onurlandırılmaya başlandığını, önlerindeki engellerin göreli olarak
azaldığını belirtti.
SAVAŞ VE TERÖR KÜTÜPHANE VE YAZARLARI VURDU'
Cumhurbaşkanı
Gül, geçen 60 yıl içinde dünyanın yaşadığı ekonomik, sosyal veya siyasi
krizlerin kültür hayatını da doğrudan ya da dolaylı olarak olumsuz
etkilediğini işaret ederek, bu etkinin kültürel çatışmalar ve kimlik
bunalımlarına ve kültürel yozlaşmaya yol açtığını söyledi.
''Savaş,
şiddet ve terör kütüphaneleri ve yazarları da vurmaktan geri
kalmamıştır'' diyen Gül, Saraybosna ve Bağdat'taki milli kütüphanelerin
başına gelenlerin hala hafızalarda yerini koruduğunu ifade etti. Gül,
buralarda yüzlerce yıllık el yazmalarının yok edildiğini belirtti.
TÜRKİYE'DE BASKI VE SINIRLAMALAR AZALDI VEYA ORTADAN KALKTI
Cumhurbaşkanı Gül, son yıllardaki bu gelişmelerin Türkiye'yi de doğal olarak etkilediğini dile getirerek şunları kaydetti:
''Türkiye'de
yayınlanan kitapların sayısı, çeşitliliği ve kalitesi giderek
artmıştır. Yazarlar ve kitaplar üzerinde uygulanan bazı baskı ve
sınırlamalar zaman içinde azalmış veya ortadan kalkmıştır. Bu süre
içinde terörizme kurban verdiğimiz yazarlar da olmuştur. Bugün
memnuniyetle söyleyebilirim ki Türkiye özellikle son yıllarda hızlanan
ekonomik ve siyasi reformlar sayesinde fikir, ifade özgürlüğü ve
kültürel çeşitliliğe saygı alanlarında AB kriterlerini büyük ölçüde
gerçekleştiren bir ülke haline gelmiştir. Şüphesiz ki bu konuda
yapacağımız şeyler olduğunu göz ardı etmek istemiyorum ama daha önceyle
mukayese ettiğimizde Türkiye'deki bu olumlu gelişimi de ifade etmek
isterim. Kültür hayatımız giderek daha özgür ve özerk bir kimliğe
bürünmektedir.''
Nobel edebiyat ödülünü geçen yıl Türk yazarı
Orhan Pamuk'a verilmesinin Türk edebiyatının evrensel olarak kabul
edildiğini bir kez daha teyit ettiğini dile getiren Gül, salonda
bulunan Orhan Pamuk'a hitaben ''Bundan gurur duyuyoruz. Türkçeyi
dünyaya duyurdunuz. İçinde yaşadığınız dünyanın, kültürün dünyaca
tanınmasına büyük katkınız oldu. Teşekkür ederim'' dedi.
Türk
kültürünün tarihsel derinliklerine değinen Gül, ''Mustafa Kemal
******'ün öncülüğünü yaptığı çağdaş Türkiye Cumhuriyeti zamanın
imbiğinden süzülüp gelen zengin kültürler tortusunu çağdaşlıkla
harmanlamayı başarmıştır. Demokrasi, insan hakları ve temel özgürlükler
konusundaki giderek artan duyarlılığımızla kültür hayatımızı hoşgörü
temelinde yoğurarak bugünkü içeriğine kavuşturmuş bulunmaktayız'' diye
konuştu.
TÜRK EDEBİYATÇI DÜNYAYA KOLAY ULAŞIYOR
Cumhurbaşkanı
Gül, Türkiye'nin çağdaşlaşma sürecinde sanat ve kitaba verilen önemin
devam ettiğini belirterek, Türk okurunun dünya edebiyatındaki
gelişmeleri eş zamanlı izleme imkanına kavuştuğunu, Türk
edebiyatçıların da dünyadaki edebiyat severlere daha kolay ulaşmaya
başladığını ifade etti.
Türkiye'nin Frankfurt Kitap Fuarı'na
onur konuğu olmasının çok boyutlu Türk-Alman dostluk ilişkilerine daha
büyük katkılar yapacağını dile getiren Gül, ''Kitapların ve sanatın
halklarımızın birbirini daha iyi tanıyarak daha da yakınlaşmasında
üstlendiği seçkin işlevi çok önemli buluyorum'' dedi.
Almanya
Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier'in konuşmasında ifade ettiği
Türkiye'de bir Alman üniversitesi açılması konusunu desteklediğini
belirten Gül, bu konuda Dışişleri Bakanı olduğu dönemde de çalıştığını
ve bu fikrin bir an önce gerçekleşmesini istediğini söyledi.
Gül,
Türkiye'nin fuara onur konuğu olarak katılmasını sağlayan Alman
yetkililere teşekkür etti, Türk Pavyonunun hazırlanmasında katkıları
bulunan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile diğer ilgililere
takdirlerini iletti.
Açılış töreninin ardından Cumhurbaşkanı
Gül, ''Türkiye onur konuğu'' pavyonunun resmi açılış törenini yaptı ve
beraberindekilerle gezdi.
ORHAN PAMUK TÜRKİYE'Yİ ELEŞTİRDİ
Nobel
ödüllü yazar Orhan Pamuk, Türkiye'de son yüz yılda yazarlara yönelik
baskıların Türk kültürünü zenginleştirmediğini, aksine
fakirleştirdiğini söyledi.
Pamuk, bugün Cumhurbaşkanı Abdullah
Gül'ün de katıldığı 60. Frankfurt Kitap Fuarı'nda yaptığı konuşmasında,
"Son yüz yılda kitapları yasaklamak, yakmak, yazarları öldürmek, hapse
atmak, onları vatan haini ilan edip sürgüne yollamak, basında hep bir
ağızdan yazarları aşağılamak Türk kültürünü zenginleştirmedi, tam
aksine fakirleştirdi. Devleten yazar ve kitap cezalandırma alışkanlığı
hala devam ediyor. Benim gibi pek çok yazarı susturmak, sindirmek için
kullanılan Türk Ceza Kanunu'nun 301 numaralı maddesi yüzünden, yüzlerce
yazar ve gazeteci şu anda mahkemelerde yargılanıyor, mahkum oluyor''
dedi.
Pamuk, bu yıl yayımladığı roman için çalışırken, eski
Türk filmlerini seyrettiğini ve eski şarkıları dinlediğini belirtirken,
"Bu işi kolayca Youtube ile yapmıştım, ancak aynı şeyi şimdi yapamam.
Çünkü Youtube ile birlikte yüzlerce yerli ve uluslararası web sitesine
girmek siyasi nedenlerle Türkiye'de yaşayanlara yasak. Siyasi iktidar
sahipleri tüm bu baskılardan memnun olabilirler, ancak biz yazarlar,
yayıncılar, sanatçılar, Türkiye'nin kültürünü yaratan ve onu izleyen
herkes, kültürümüzün, edebiyatımızın dünyaca tanınmasından bu baskıları
anlamıyoruz" diye konuştu.
Sorunlara karşın Türkiye'deki
yazarların hevesinin kırılmadığını, son 15 yılda Türk yayıncılığının
şaşırtıcı bir hızla büyüdüğünü ifade eden Pamuk, günümüzde her
zamankinden daha fazla kitap yayınlandığını, İstanbul kitapçılarının
zenginliğinin de şehrin çok katmanlı, çok kültürlü tarihini temsil
ettiğini kaydetti.
"Biz Türkler, özellikle son yüz yılda
dünyaca kötü tanınmaktan o kadar şikayet etmişizdir ki, bu düşünceyi
ulusal kimliğimizin bir parçası yapmışızdır" diyen Pamuk, Batı'nın
geliştirdiği eşitlik, kadın hakları, demokrasi ve düşünce özgürlüğü
gibi idealleri "yabancı" bulmanın herhangi bir milli kimliğe
uymayacağını sözlerine ekledi.
Frankfurt Kitap Fuarı'na ilk
katıldığında heyecanlandığını, ancak "Burada Türk yazarlarını kim
tanır?" şeklinde düşündüğünü anlatan Pamuk, "Ancak artık Türkiye'nin
genç yazarları, içlerine dönüp kendilerini ilginç bir yazar yapacak iç
seslerini buldukları vakit, 'Kimse Türk bir yazarla ilgilenmez' diye
karamsarlığa kapılmayacaklar" dedi.
Frankfurt'a gelerek böyle
bir duyguya düşmeyecek bir yazar olamayacağını savunan Pamuk, "Yalnız
kitapların kalıcı, bizlerin geçici olduğunu hissettirdiği için değil,
tüm kitapların, insanlığın tüm hafızasının, tüm seslerinin yanında
bizim yerimizin ne kadar küçük olduğunu hissettirdiği için de
Frankfurt'ta bulunmanın, tıpkı bir camide, bir kilisede, bir tapınakta
bulunmak gibi insanı alçak gönüllülüğe davet eden bir yanı var"
şeklinde konuştu.
Almanya'nın Hessen eyaleti İçişleri Bakanı
Volker Bouffier, Almanya'da yaşayan Türklerin iki ülke ve kültür
arasında köprü oluşturduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Abdullah
Gül'ün de katıldığı uluslararası 60. Frankfurt Kitap Fuarı'nın
açılışında konuşan Bouffier, Almanya ve Türkiye arasındaki geleneksel
dostluğa işaret ederek, ''Almanya'da yaşayan Türkler iki ülke ve kültür
arasında köprü oluşturmaktadır'' dedi.
Almanya'da yaşayan
Türklerin uyum sürecinin başarılı olduğunu, ancak gelecekte de bazı
yanlış anlaşılmalardan kaynaklanan zorlukların ve hayal kırıklıklarının
yaşanacağını belirten Bouffier, bu konuda fuarın iki halkın birbirini
daha iyi anlamasına da katkı sağlayacağını ifade etti.
Kitap
fuarının Frankfurt'ta bir yıl boyunca düzenlenen tüm fuarların doruk
noktasını oluşturduğunu kaydeden Bouffier, bu etkinliğe katılımın
kendileri ve diğer ülkeler için de bir gösterge olduğunu, bu nedenle
Türkiye'nin bu yılki katılımına teşekkür ettiğini söyledi.
Frankfurt
Büyükşehir Belediye Başkanı Petra Roth da fuarın gelecek 5 gün boyunca
dünyada kitabın merkezi olacağını belirterek, Cumhurbaşkanı Gül'e ve
Türk heyetine de katılımlarından dolayı teşekkür etti.
Türkiye'nin,
kapılarını edebiyata açacağını ifade eden Roth, Türklerin Frankfurt
kentinde, Almanya'da ve tüm Avrupa'da kültür, edebiyat, sanat ve
ekonomi alanında başarılı olduklarını, bunu da gurur duyarak
söylediğini kaydetti.
Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk'u da öven
Roth, Türk kültürünün Balkanlar ve Orta Doğu'nun etkisiyle de
zenginleştiğini sözlerine ekledi.
Fuar Müdürü Jürgen Boos
konuşmasında, kitapların farklı kültürleri tanımalarına vesile teşkil
ettiğini belirterek, herkesi Türk edebiyatını keşfetmeye çağırdı.
Alman
Yayıncılar ve Kitapçılar Birliği Başkanı Gottfried Honnefelder de
Türkiye'nin fuarda onur konuğu ülke olmasından büyük mutluluk
duyduğunu, Türk yazarlarla sohbet imkanı bulacağı için de sevindiğini
söyledi.
NOTLAR
Uluslararası Franfurt Fuar Alanı'nda
gerçekleşen açılış törenine, Cumhurbaşkanı Gül ve eşi Hayrünnisa Gül'ün
yanı sıra Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, Kültür ve
Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi Ahmet
Acet, Franfurt Belediye Başkanı Petra Roth, TÜSİAD Yönetim Kurulu
Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Aydın Doğan, Nobel Ödüllü yazar Orhan Pamuk ve çok sayıda yazar ve
davetli katıldı.
Açılış törenine, Türk ve yabancı basın kuruluşları büyük ilgi gösterdi.
Yaklaşık 2 bin kişilik kapasitesi bulunan Spectrum Salonu neredeyse tamamen doldu.
Cumhurbaşkanı Gül, açılış töreni öncesinde üst düzey katılımcılarla fotoğraf çektirdi.
Türk pavyonunun açılışının ardından konuklara ikramda bulunuldu.
Gül, Türkçe'yi dünyaya duyurduğu için Pamuk'a teşekkür ederken Pamuk ise Türkiye'yi eleştirdi.
Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül, Türkiye'nin özellikle son yıllarda hızlanan ekonomik ve
siyasi reformlar sayesinde fikir, ifade özgürlüğü ve kültürel
çeşitliliğe saygı alanlarında AB kriterlerini büyük ölçüde
gerçekleştirdiğini, yazarlar ve kitaplar üzerinde uygulanan bazı baskı
ve sınırlamaların zaman içinde azaldığını ya da ortadan kalktığını
söyledi.
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin onur konuğu olarak katıldığı 60. Frankfurt Kitap Fuarı'nın açılış töreninde bir konuşma yaptı.
''Kültür,
Sanat ve özellikle edebiyat alanındaki gelişmelerin, birikimlerin
paylaşılacağı bu ortamda sizlerle olmak benim için bir ayrıcalıktır''
diyen Gül, Türkiye'nin fuarın onur konuğu olmasından da memnuniyet
duyduğunu dile getirdi.
Dünyanın birçok ülkesinde insan
hakları standartlarının yükselmesinin, fikir ve ifade özgürlüğüne daha
çok saygı gösterilmesinin, evrensel kültür hayatını doğrudan
etkilediğini anlatan Gül, yazarların daha çok saygı görmeye ve
onurlandırılmaya başlandığını, önlerindeki engellerin göreli olarak
azaldığını belirtti.
SAVAŞ VE TERÖR KÜTÜPHANE VE YAZARLARI VURDU'
Cumhurbaşkanı
Gül, geçen 60 yıl içinde dünyanın yaşadığı ekonomik, sosyal veya siyasi
krizlerin kültür hayatını da doğrudan ya da dolaylı olarak olumsuz
etkilediğini işaret ederek, bu etkinin kültürel çatışmalar ve kimlik
bunalımlarına ve kültürel yozlaşmaya yol açtığını söyledi.
''Savaş,
şiddet ve terör kütüphaneleri ve yazarları da vurmaktan geri
kalmamıştır'' diyen Gül, Saraybosna ve Bağdat'taki milli kütüphanelerin
başına gelenlerin hala hafızalarda yerini koruduğunu ifade etti. Gül,
buralarda yüzlerce yıllık el yazmalarının yok edildiğini belirtti.
TÜRKİYE'DE BASKI VE SINIRLAMALAR AZALDI VEYA ORTADAN KALKTI
Cumhurbaşkanı Gül, son yıllardaki bu gelişmelerin Türkiye'yi de doğal olarak etkilediğini dile getirerek şunları kaydetti:
''Türkiye'de
yayınlanan kitapların sayısı, çeşitliliği ve kalitesi giderek
artmıştır. Yazarlar ve kitaplar üzerinde uygulanan bazı baskı ve
sınırlamalar zaman içinde azalmış veya ortadan kalkmıştır. Bu süre
içinde terörizme kurban verdiğimiz yazarlar da olmuştur. Bugün
memnuniyetle söyleyebilirim ki Türkiye özellikle son yıllarda hızlanan
ekonomik ve siyasi reformlar sayesinde fikir, ifade özgürlüğü ve
kültürel çeşitliliğe saygı alanlarında AB kriterlerini büyük ölçüde
gerçekleştiren bir ülke haline gelmiştir. Şüphesiz ki bu konuda
yapacağımız şeyler olduğunu göz ardı etmek istemiyorum ama daha önceyle
mukayese ettiğimizde Türkiye'deki bu olumlu gelişimi de ifade etmek
isterim. Kültür hayatımız giderek daha özgür ve özerk bir kimliğe
bürünmektedir.''
Nobel edebiyat ödülünü geçen yıl Türk yazarı
Orhan Pamuk'a verilmesinin Türk edebiyatının evrensel olarak kabul
edildiğini bir kez daha teyit ettiğini dile getiren Gül, salonda
bulunan Orhan Pamuk'a hitaben ''Bundan gurur duyuyoruz. Türkçeyi
dünyaya duyurdunuz. İçinde yaşadığınız dünyanın, kültürün dünyaca
tanınmasına büyük katkınız oldu. Teşekkür ederim'' dedi.
Türk
kültürünün tarihsel derinliklerine değinen Gül, ''Mustafa Kemal
******'ün öncülüğünü yaptığı çağdaş Türkiye Cumhuriyeti zamanın
imbiğinden süzülüp gelen zengin kültürler tortusunu çağdaşlıkla
harmanlamayı başarmıştır. Demokrasi, insan hakları ve temel özgürlükler
konusundaki giderek artan duyarlılığımızla kültür hayatımızı hoşgörü
temelinde yoğurarak bugünkü içeriğine kavuşturmuş bulunmaktayız'' diye
konuştu.
TÜRK EDEBİYATÇI DÜNYAYA KOLAY ULAŞIYOR
Cumhurbaşkanı
Gül, Türkiye'nin çağdaşlaşma sürecinde sanat ve kitaba verilen önemin
devam ettiğini belirterek, Türk okurunun dünya edebiyatındaki
gelişmeleri eş zamanlı izleme imkanına kavuştuğunu, Türk
edebiyatçıların da dünyadaki edebiyat severlere daha kolay ulaşmaya
başladığını ifade etti.
Türkiye'nin Frankfurt Kitap Fuarı'na
onur konuğu olmasının çok boyutlu Türk-Alman dostluk ilişkilerine daha
büyük katkılar yapacağını dile getiren Gül, ''Kitapların ve sanatın
halklarımızın birbirini daha iyi tanıyarak daha da yakınlaşmasında
üstlendiği seçkin işlevi çok önemli buluyorum'' dedi.
Almanya
Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier'in konuşmasında ifade ettiği
Türkiye'de bir Alman üniversitesi açılması konusunu desteklediğini
belirten Gül, bu konuda Dışişleri Bakanı olduğu dönemde de çalıştığını
ve bu fikrin bir an önce gerçekleşmesini istediğini söyledi.
Gül,
Türkiye'nin fuara onur konuğu olarak katılmasını sağlayan Alman
yetkililere teşekkür etti, Türk Pavyonunun hazırlanmasında katkıları
bulunan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile diğer ilgililere
takdirlerini iletti.
Açılış töreninin ardından Cumhurbaşkanı
Gül, ''Türkiye onur konuğu'' pavyonunun resmi açılış törenini yaptı ve
beraberindekilerle gezdi.
ORHAN PAMUK TÜRKİYE'Yİ ELEŞTİRDİ
Nobel
ödüllü yazar Orhan Pamuk, Türkiye'de son yüz yılda yazarlara yönelik
baskıların Türk kültürünü zenginleştirmediğini, aksine
fakirleştirdiğini söyledi.
Pamuk, bugün Cumhurbaşkanı Abdullah
Gül'ün de katıldığı 60. Frankfurt Kitap Fuarı'nda yaptığı konuşmasında,
"Son yüz yılda kitapları yasaklamak, yakmak, yazarları öldürmek, hapse
atmak, onları vatan haini ilan edip sürgüne yollamak, basında hep bir
ağızdan yazarları aşağılamak Türk kültürünü zenginleştirmedi, tam
aksine fakirleştirdi. Devleten yazar ve kitap cezalandırma alışkanlığı
hala devam ediyor. Benim gibi pek çok yazarı susturmak, sindirmek için
kullanılan Türk Ceza Kanunu'nun 301 numaralı maddesi yüzünden, yüzlerce
yazar ve gazeteci şu anda mahkemelerde yargılanıyor, mahkum oluyor''
dedi.
Pamuk, bu yıl yayımladığı roman için çalışırken, eski
Türk filmlerini seyrettiğini ve eski şarkıları dinlediğini belirtirken,
"Bu işi kolayca Youtube ile yapmıştım, ancak aynı şeyi şimdi yapamam.
Çünkü Youtube ile birlikte yüzlerce yerli ve uluslararası web sitesine
girmek siyasi nedenlerle Türkiye'de yaşayanlara yasak. Siyasi iktidar
sahipleri tüm bu baskılardan memnun olabilirler, ancak biz yazarlar,
yayıncılar, sanatçılar, Türkiye'nin kültürünü yaratan ve onu izleyen
herkes, kültürümüzün, edebiyatımızın dünyaca tanınmasından bu baskıları
anlamıyoruz" diye konuştu.
Sorunlara karşın Türkiye'deki
yazarların hevesinin kırılmadığını, son 15 yılda Türk yayıncılığının
şaşırtıcı bir hızla büyüdüğünü ifade eden Pamuk, günümüzde her
zamankinden daha fazla kitap yayınlandığını, İstanbul kitapçılarının
zenginliğinin de şehrin çok katmanlı, çok kültürlü tarihini temsil
ettiğini kaydetti.
"Biz Türkler, özellikle son yüz yılda
dünyaca kötü tanınmaktan o kadar şikayet etmişizdir ki, bu düşünceyi
ulusal kimliğimizin bir parçası yapmışızdır" diyen Pamuk, Batı'nın
geliştirdiği eşitlik, kadın hakları, demokrasi ve düşünce özgürlüğü
gibi idealleri "yabancı" bulmanın herhangi bir milli kimliğe
uymayacağını sözlerine ekledi.
Frankfurt Kitap Fuarı'na ilk
katıldığında heyecanlandığını, ancak "Burada Türk yazarlarını kim
tanır?" şeklinde düşündüğünü anlatan Pamuk, "Ancak artık Türkiye'nin
genç yazarları, içlerine dönüp kendilerini ilginç bir yazar yapacak iç
seslerini buldukları vakit, 'Kimse Türk bir yazarla ilgilenmez' diye
karamsarlığa kapılmayacaklar" dedi.
Frankfurt'a gelerek böyle
bir duyguya düşmeyecek bir yazar olamayacağını savunan Pamuk, "Yalnız
kitapların kalıcı, bizlerin geçici olduğunu hissettirdiği için değil,
tüm kitapların, insanlığın tüm hafızasının, tüm seslerinin yanında
bizim yerimizin ne kadar küçük olduğunu hissettirdiği için de
Frankfurt'ta bulunmanın, tıpkı bir camide, bir kilisede, bir tapınakta
bulunmak gibi insanı alçak gönüllülüğe davet eden bir yanı var"
şeklinde konuştu.
Almanya'nın Hessen eyaleti İçişleri Bakanı
Volker Bouffier, Almanya'da yaşayan Türklerin iki ülke ve kültür
arasında köprü oluşturduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Abdullah
Gül'ün de katıldığı uluslararası 60. Frankfurt Kitap Fuarı'nın
açılışında konuşan Bouffier, Almanya ve Türkiye arasındaki geleneksel
dostluğa işaret ederek, ''Almanya'da yaşayan Türkler iki ülke ve kültür
arasında köprü oluşturmaktadır'' dedi.
Almanya'da yaşayan
Türklerin uyum sürecinin başarılı olduğunu, ancak gelecekte de bazı
yanlış anlaşılmalardan kaynaklanan zorlukların ve hayal kırıklıklarının
yaşanacağını belirten Bouffier, bu konuda fuarın iki halkın birbirini
daha iyi anlamasına da katkı sağlayacağını ifade etti.
Kitap
fuarının Frankfurt'ta bir yıl boyunca düzenlenen tüm fuarların doruk
noktasını oluşturduğunu kaydeden Bouffier, bu etkinliğe katılımın
kendileri ve diğer ülkeler için de bir gösterge olduğunu, bu nedenle
Türkiye'nin bu yılki katılımına teşekkür ettiğini söyledi.
Frankfurt
Büyükşehir Belediye Başkanı Petra Roth da fuarın gelecek 5 gün boyunca
dünyada kitabın merkezi olacağını belirterek, Cumhurbaşkanı Gül'e ve
Türk heyetine de katılımlarından dolayı teşekkür etti.
Türkiye'nin,
kapılarını edebiyata açacağını ifade eden Roth, Türklerin Frankfurt
kentinde, Almanya'da ve tüm Avrupa'da kültür, edebiyat, sanat ve
ekonomi alanında başarılı olduklarını, bunu da gurur duyarak
söylediğini kaydetti.
Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk'u da öven
Roth, Türk kültürünün Balkanlar ve Orta Doğu'nun etkisiyle de
zenginleştiğini sözlerine ekledi.
Fuar Müdürü Jürgen Boos
konuşmasında, kitapların farklı kültürleri tanımalarına vesile teşkil
ettiğini belirterek, herkesi Türk edebiyatını keşfetmeye çağırdı.
Alman
Yayıncılar ve Kitapçılar Birliği Başkanı Gottfried Honnefelder de
Türkiye'nin fuarda onur konuğu ülke olmasından büyük mutluluk
duyduğunu, Türk yazarlarla sohbet imkanı bulacağı için de sevindiğini
söyledi.
NOTLAR
Uluslararası Franfurt Fuar Alanı'nda
gerçekleşen açılış törenine, Cumhurbaşkanı Gül ve eşi Hayrünnisa Gül'ün
yanı sıra Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, Kültür ve
Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi Ahmet
Acet, Franfurt Belediye Başkanı Petra Roth, TÜSİAD Yönetim Kurulu
Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Aydın Doğan, Nobel Ödüllü yazar Orhan Pamuk ve çok sayıda yazar ve
davetli katıldı.
Açılış törenine, Türk ve yabancı basın kuruluşları büyük ilgi gösterdi.
Yaklaşık 2 bin kişilik kapasitesi bulunan Spectrum Salonu neredeyse tamamen doldu.
Cumhurbaşkanı Gül, açılış töreni öncesinde üst düzey katılımcılarla fotoğraf çektirdi.
Türk pavyonunun açılışının ardından konuklara ikramda bulunuldu.