Uzaktan veya yakından canlıları öldürebilen,
yaralayabilen böylece etkisiz kılan, cansızları parçalayan yok eden
araç ve aletlerin tümüne denir. Silahları genel olarak şöyle tasnif
mümkündür
1- Ateşli silahlar,
2- Patlayıcı maddeler,
3- Saldırı ve savunmada kullanılan her türlü kesici, delici, bereleyici enstrümanlar (ateşsiz silahlar),
4- Yakıcı, yaralayıcı, zehirleyici, boğucu, kör edici kimyasal silahlar.
Ateşli Silahlar:
Mermi denilen özel şekil ve nitelikteki maddeleri barut gazı basıncı ile uzak mesafelere yönlendirerek atabilen silahlardır.
Çeşitleri kabaca şunlardır:
Ağır
ateşli silahlar: Birden fazla kişi tarafından kullanılabilen, ağır,
tahrip gücü yüksek, menzili uzun silahlardır. (havan, uçaksavar)
Hafif ateşli silahlar: Tek kişi tarafından kullanılabilen uzun veya kısa namlulu silahlardır. (tabanca, tüfek)
Harp tüfekleri: Yivli - setli namlulu, uzun menzilli delici güçte silahlardır.(M16, AK-47, G3)
Av tüfekleri: Yivli veya yivsiz (kaval) namlulu olabilir. Otomatik tipleri de mevcuttur.
Toplu tabancalar: Toptan dolma, genellikle 5-7 mermi alan silahlardır.
Otomatik
tabancalar: "Otomatik" ibaresi, fişeği kendi kendine doldurması ve boş
kovanı atması manasındadır. Kendiliğinden dolduruş yaparlar. İlk
dolduruş atıcı tarafından yapılır. Müteakip dolduruşlar spontanedir.
(kendiliğinden-anında-canlı)
Tam ve yarı otomatik olabilirler.
Yarı otomatiklerde her atış için tetiği ayrı ayrı çekmek gerekir. Tam
otomatiklerde tetik bir kere çekildiğinde bırakılıncaya veya fişek
bitinceye kadar atış devam eder, şarjör kapasiteleri 13-17
civarındadır. Ek şarjörler yapılarak kapasite 24-30'a çıkarılabilir.
Makineli
tabancalar, el tabancalarından daha büyük ve şarjör kapasiteleri daha
fazla (15-71 mermi) olan, tam veya yarı otomatik ateş edebilen
tabancalardır. (MP5, Sten)
TABANCA PARÇALARI
Namlu
Mermi
çekirdeğine hız, dönüş ve yön vererek hedefe göndermeye yarayan içi boş
madeni boru. Namlu içerisinde (kaval namlulu av tüfekleri hariç)
helezon şekilde uzayan oyuntu (Yiv) ve çıkıntılar (Set) vardır. Namlu,
sabit veya hareketli olabilir. Sökülüp takılmalarda da çıkar veya
çıkmazlar. Namlular Krom, Nikel, Karbon ve çelikten üretilir.
Yiv-setler;
çekirdeğin kendi ekseni etrafında dönüşüne imkan verirler. Böylece
havayı burguvari delmesi, atış menzilinin uzaması, çekirdeğin hedefe uç
kısmıyla intikali, teması ve delme gücünün artması yiv-setler aracılığı
ile olur.
Setler aşınırsa; çekirdeğin namludan çıkış hızı düşer,
menzil kısalır, çekirdek kendi ekseni etrafındaki turunu tamamlayamaz.
Hedefe takla atarak yaklaşır, hedefe ucu ile değil de herhangi bir yanı
ile temas edeceğinden nüfuz gücü ile deliciliği azalır. Ayrıca dengesiz
aşınmalar nişanda sapmalara yol acar.
Namlunun ömrünü uzatmak
için; atışları takiben namlu içinin önce tel fırça ile, sonra bez veya
benzerleri ile silinip temizlenmesi daha sonra hafifçe yağlanması
(hafif yağlı bezin namlu içinden geçirilmesi) gerekir. Fabrikasyon ve
eşdeğer kalitede mermi kullanılması gerekir.
Bos kovanlar
toplanarak yapılan el dolgusu fişeklerde çekirdek madeni çok sert,
çapları uygunsuz ve hatalı olması nedeni ile setler kısa surede ve
anormal bir biçimde aşınırlar. Hatta namluda şişkinlik ve
parçalanmalara sebep olabilirler.
Fişeklerdeki (fabrikasyon veya el
yapımı) imal hataları, rutubetli, nemli yerlerdeki kotu muhafaza gibi
nedenlerle, ateşleme yeterli olmaz, patlamayı takiben çekirdek namluyu
terk etmeden namlu içinde kalabilir. Namlu içinde kaldığı fark edilmez
ve ikinci ateşleme yapılırsa namluda şişkinlik ve parçalanma olabilir.
Fişek Yatağı
Atışa,
patlamaya hazır fişeğin bulunduğu yere denir. Namluya bitişik –toplu
tabanca dışında- ve çapı ondan biraz daha geniştir. Yiv-set içermez.
Toplu tabancada, fişek yatağı fişeklerin yerleştirildiği silindir
üzerlerindeki yuvalardır.
Fişek yatağı genişliği, kullanılan
mermi çapından çok az genişlikte olmalıdır. Genişlik aşırı olursa,
-aşınma veya hatalı fişek kullanmadan- atışta fişek genişler, şişer
hatta yarılabilir. Bu takdirde otomatik silahlarda bos kovanın dışarı
atılması güçleşir veya durur. Silah devre dışı kalır. Yine
çekirdek-namlu ekseni birbiriyle uyumlu olmaz ve namlu çekirdekten
zarar görebilir. Genişlik normalden dar olursa -pislik, pas birikimi,
yapım hatası-, fişek, yatağa tam
yerleşemez, sıkışır, patladıktan sonra kovanın atılması mümkün olmaz.
Hazne
Şarjörün
silah üzerinde yerleştirildiği yer, şarjör yuvasıdır. Şarjör yuvası ile
birlikte şarjör, hazneyi meydana getirir. şarjör, silah gövdesine
takılabilir veya kabza içerisindedir.
Şarjörlü silahlarda,
fişeğin fişek yatağına doldurulması esnasında meydana gelen
tutuklukların bir çoğu, şarjör ağzının ezilmesi, aşınması, şarjör
yayının özelliğini kaybetmesi, yayın sıkışması ve fişeğin şarjöre iyi
yerleştirilmemesinden kaynaklanır. Şarjöre fişek yerleştirilirken ağzı
zorlanmamalı, düşürülüp ezilmemeli. Ayrıca, şarjörün yatağına tam
oturmuş olması gerekir.
Kovan Atma Tertibatı
Fişek veya bos kovanı, fişek yatağından veya top yuvalarından dışarıya çıkarılmasını veyahut da atılmasını sağlayan sistemdir.
Otomatik
tabancalarda genellikle sürgü üzerindeki kovan atma boşluğunun geri
kısmında üst veya yan tarafına, bazılarında ise mekanizma başı üzerine
yerleştirilmiş bir tırnak ve bu tırnağın karşısına gelecek şekilde
gövde üzerine yerleştirilmiş sabit bir bos kovan atacağından ibarettir.
Mekanizma
işletilerek mermi hazneye (fişek yatağına) yerleştirildiğinde, sistemin
tırnak ucu kovan kenarındaki girintiye yerleşerek fişeği kavrar. Gerek
geri tepme esnasında, gerek sürgü ile geri çekildiğinde, tırnağın monte
edildiği sürgü ile birlikte tırnak da geriye doğru gelir. Kenarına
takılı olduğu kovan veya fişeği de yatağından çıkarır. Ve süratle
geriye doğru
çeker.
Fişek veya kovanın diğer kısmi tablodaki kovan atacağının çıkıntılı kısmına
çarparak sürgü üzerindeki kovan atma boşluğundan dışarıya atılır.
Tırnak
yayında kırılma, esnekliğini yitirme, tırnak ucunun kırılması, kovan
atacağının kırılması gibi hallerde sistem bir şekilde işlemez, müteakip
atışlar yapılamaz.
Tırnakla ilgili olmamakla birlikte, barut gazi
basıncının yeterli olmadığı hallerde de sürgü yeterince geriye gelemez,
kovan, kovan atacağına kadar ulaşamaz, ulaşsa da yeterince şiddetli
çarpamaz. Kovan namlu ile sürgü arasına sıkışır kalır(dikilir)
Bir
çok atıcı, dolduruş sırasında sürgü ve kurma kolunu geriye çekip,
dolduruş için bırakma sırasında serbest bırakmaz ve eli ile yardım
ettiğinden, tırnağın uç kısmı kovana yeterince şiddetli çarpıp
kenarındaki oyuğa takılmaz.
Bu durumda, tırnağın uç kısmı, fişeğin
gerisinde ve boşta kalacağından, ya iğne fişek kapsülüne kadar
ulaşamayıp ateşlemeyi sağlayamamakta veya ateşleme olsa bile bu defa
kovana takılı olmadığından bos kovanı dışarıya atamamaktadır.
Bu sebeple dolduruş sırasında, sürgü veya kurma kolunu geriye çektikten sonra aniden
serbest bırakıp, yerine getiren yayın itme gücü ile kendiliğinden ve süratle ileriye
fırlaması sağlanmalıdır.
NISAN TERTIBATI:
Namluya yanlara ve yüksekliğine yön vermeyle ve istenilen şekilde hedefe isabet
kaydetmeye yarayan tertibattır. Tabancalarda gez ve arpacıktan ibarettir.
Gez: Namlunun geri ve fişek yatağına isabet eden bölgesi üzerinde veya sürgünün
bu bölgeye yakin yerinin üzerinde bulunur. Üçgen, dik dörtgen, yarim daire, tam
daire seklinde olabilir.
Arpacık: Namlu ağzına yakin, sürgü yahut namlu üzerinde olan dik dörtgen, üçgen,
koni,
küre çember içine yerleştirilmiş değişik şekilleri vardır. Bazıları
üzerinde gece nişan almayı sağlayan fosforlu maddeler bulanabilmektedir.
Üçgen,
dörtgen, yarım daire gez'lerin görüş sahaları geniş olup, süratle
yönelip kolay nisan almak mümkündür. Daire gez'in görüş alanı dar,
nisan hattı ayarlaması zayıf; ışıkta güç ve zaman alıcı olmakla
birlikte, nişan hattının her yönüyle birlikte kontrolü mümkün,
istikrarlı ve daha çok isabet kaydeden atışlara imkan verir.
Diğer
gez'lerin üst kenarlarının sınırlı olmayışı nişan hattının bu kenar
üzerindeki sahasını sabit kılmaz, sıhhatli ve isabetli atış güçleşir.
ATEŞLEME SİSTEMİ
Silahın kapsüle darbe yaparak barutu tutuşturmaya yarayan kısmıdır.
Horozlu
sistem: Darbeyi doğrudan horoz yapar. Kapsül içindeki hassas patlayıcı
madde darbe tesiri ile infilak eder. Kapsül maddesinin alevi baruta
ulaşır ve onu tutuşturur. Yanan barut çok miktarda ve süratle
genişleyen barut gazını oluşturur (kendi hacminin 300-400 katı genleşir)
Mermi içindeki artan basınç ile çekirdek fişekten ayrılır ve namlu içinde hareket ederek uzaklaşır.
Horoz ve iğneli sistem: Horoz, darbeyi doğrudan kapsüle yapmaz. Ateşleme iğnesi veya mili ile bu isi yapar.
İğnenin kırılması, eğilmesi, yuvasında sıkışması, yayının kırılması veya esnekliğini
yitirmesi gibi arızaları mümkündür.
Bazı
hallerde uç kısmi ileriye çıkık vaziyette kalan, tekrar geri dönmeyip
sabitlesen, sıkışan iğnelerin, dolduruş sırasında tetiğe basılmaksızın
kendiliğinden patlamaya hatta silahın seri otomatik hale geçmesine
neden olmaktadır.
İğneli sistem: Horoz yoktur; darbe, yay ile
kurulan iğne aracılığı ile gerçekleşir. İğne yayının esnekliğini
yitirmesi, kırılması sıkışması başlıca arızalarıdır.
Ateşleme sisteminin yapısından dolayıdır ki, emniyete alınmazlar ise silahlar dipçikleri
üzerine düştüklerinde veya ani çarpma ve darbelerde kendiliğinden ateş alabilmektedirler.
(Kaza sonucu patlama(!))
FIŞEK:
Tüm unsurları bir arada ateşlemeye elverişli yapıya fişek denir. (Çekirdek + kovan + barut + kapsül = Mermi)
Fişek
ölçüleri metrik sistemde mm olarak ifade edilir. (İngiltere ve ABD'de
kalibre olarak) Tanımlama için genel olarak iki rakamlı bir ifade
kullanılır.
9x19 mm gibi. İlk rakam çekirdek çapını ikinci rakam kovan boyunu bildirir.
Ateşleme maddesinin bulunduğu bölge, merkez vuruşlu kenar vuruşlu olarak
ikiye
ayrılır. Kovan dip tablalarının durumuna göre toplu tabanca fişeği,
otomatik tabanca fişeği...Çekirdeğin uç yapısına göre ise Browning,
Parabellum...
Kapsül: İnce tabaka halinde pirinç bakir veya
nikelden yapılıdır. Kapsüllerin üzeri genellikle çeşitli renklerde
boyanır. Amacı kapsül maddesi içindeki kimyasal maddenin paslanma ve
nemlenmesini önlemektir.
Ayni amaçla çekirdeğin kovanla
birleştiği bölgeler de, bir bant seklinde boyanarak barutun yağlanması,
nemlenmesi önlenebilmektedir. Bazı hallerde renkler fişeklerin, zırh
delici, izli veya yangın çıkartan cinsten olduğunu belirtmeye yarar.
ÇEKIRDEK:
Metal
gömlekli; kovana bitişen dip kısmı hariç diğer yerleri sert bir metal
gömlekle kaplı kurşun nüveden ibarettir. Metal gömlek, pirinç, bakir,
nikel, çelikten olabilir. Yaygın olarak çekirdek üzeri yaldızla
kaplıdır. Bu, namluda aşınmayı azaltır, depolama esnasında çürüme
paslanma olmaz. (yerli el dolgusu mermilerin çekirdeğinde yoktur,
paslanır ve namluyu aşındırırlar.)
Gömlek çekirdeğe sekil verir ve delici gücünü artırır.
Yumuşak uçlu çekirdeklerde sert madeni gömlek, uç kısmı hariç çekirdeğin diğer
bölgelerini
kaplar. Bu çekirdek canlılara karşı kullanıldığında çarpma anında
genişleyerek durma miktarını artırmaktadır. Canlı hedefi delip geçme
yerine hedefte kalır ve doku parçalayıcı etkisi daha fazladır.
SİLAHTA TUTUKLUK
Tutukluk, silahın çalışmasının akamete uğramasıdır. Tüfeğin kendisinden, fişekten yahut şarjörden kaynaklanmaktadır.
a- Namluya fişek sürülememesi.
b- Silahın ateş almaması, (Namluda fişek var)
c- Bos kovanın dışarıya atılamaması (Atıştan sonra..) şeklinde tutukluklar ortaya çıkabilir.
A- Namluya Fişek Sürülemiyor ise;
1- Fişek şarjörden çıkmıyor;
1a- Şarjör yerine oturmamıştır. (oturtulur.)
1b- Şarjör veya yayı hasarlıdır. (şarjör değiştirilir.)
2- Fişek hasarlıdır. (Değiştirilir.)
3- Fişek şarjörden çıktığı halde namluya sürülemiyor;
3a- Fişek yatağı kirlidir. (Temizlenir.)
3b- Fişek hasarlıdır. (çıkartılır, değiştirilir.)
3c- Yerine getiren yay esnekliğini kaybetmiştir. (Değiştirilir.)
3d- Toz, kum gibi maddeler mekanizmanın hareketini engellemektedir. (Tüfek sokulup temizlenir.)
B- Tetik çekildiği halde silah ateş almıyor ise;
1- İğne kapsüle çarpmıyor. (İğne veya iğne yayı kırıktır. Kırık parça değiştirilir.)
2- İğne kapsüle hafif çarpıyor. (İğne kısa veya iğne yayı esnekliğini kaybetmiştir. ( Hasarlı parça değiştirilir.)
3- İğne kapsüle çarptığı halde ateş almıyor. (Fişek bozuktur, değiştirilir.)
C- Ateşten sonra bos kovan dışarı atılmıyor ise;
1- Fişek yatağı kirlidir. (Temizlenir.)
2- Tırnak veya tırnak yayı hasarlıdır. (Hasarlı parça değiştirilir.)
yaralayabilen böylece etkisiz kılan, cansızları parçalayan yok eden
araç ve aletlerin tümüne denir. Silahları genel olarak şöyle tasnif
mümkündür
1- Ateşli silahlar,
2- Patlayıcı maddeler,
3- Saldırı ve savunmada kullanılan her türlü kesici, delici, bereleyici enstrümanlar (ateşsiz silahlar),
4- Yakıcı, yaralayıcı, zehirleyici, boğucu, kör edici kimyasal silahlar.
Ateşli Silahlar:
Mermi denilen özel şekil ve nitelikteki maddeleri barut gazı basıncı ile uzak mesafelere yönlendirerek atabilen silahlardır.
Çeşitleri kabaca şunlardır:
Ağır
ateşli silahlar: Birden fazla kişi tarafından kullanılabilen, ağır,
tahrip gücü yüksek, menzili uzun silahlardır. (havan, uçaksavar)
Hafif ateşli silahlar: Tek kişi tarafından kullanılabilen uzun veya kısa namlulu silahlardır. (tabanca, tüfek)
Harp tüfekleri: Yivli - setli namlulu, uzun menzilli delici güçte silahlardır.(M16, AK-47, G3)
Av tüfekleri: Yivli veya yivsiz (kaval) namlulu olabilir. Otomatik tipleri de mevcuttur.
Toplu tabancalar: Toptan dolma, genellikle 5-7 mermi alan silahlardır.
Otomatik
tabancalar: "Otomatik" ibaresi, fişeği kendi kendine doldurması ve boş
kovanı atması manasındadır. Kendiliğinden dolduruş yaparlar. İlk
dolduruş atıcı tarafından yapılır. Müteakip dolduruşlar spontanedir.
(kendiliğinden-anında-canlı)
Tam ve yarı otomatik olabilirler.
Yarı otomatiklerde her atış için tetiği ayrı ayrı çekmek gerekir. Tam
otomatiklerde tetik bir kere çekildiğinde bırakılıncaya veya fişek
bitinceye kadar atış devam eder, şarjör kapasiteleri 13-17
civarındadır. Ek şarjörler yapılarak kapasite 24-30'a çıkarılabilir.
Makineli
tabancalar, el tabancalarından daha büyük ve şarjör kapasiteleri daha
fazla (15-71 mermi) olan, tam veya yarı otomatik ateş edebilen
tabancalardır. (MP5, Sten)
TABANCA PARÇALARI
Namlu
Mermi
çekirdeğine hız, dönüş ve yön vererek hedefe göndermeye yarayan içi boş
madeni boru. Namlu içerisinde (kaval namlulu av tüfekleri hariç)
helezon şekilde uzayan oyuntu (Yiv) ve çıkıntılar (Set) vardır. Namlu,
sabit veya hareketli olabilir. Sökülüp takılmalarda da çıkar veya
çıkmazlar. Namlular Krom, Nikel, Karbon ve çelikten üretilir.
Yiv-setler;
çekirdeğin kendi ekseni etrafında dönüşüne imkan verirler. Böylece
havayı burguvari delmesi, atış menzilinin uzaması, çekirdeğin hedefe uç
kısmıyla intikali, teması ve delme gücünün artması yiv-setler aracılığı
ile olur.
Setler aşınırsa; çekirdeğin namludan çıkış hızı düşer,
menzil kısalır, çekirdek kendi ekseni etrafındaki turunu tamamlayamaz.
Hedefe takla atarak yaklaşır, hedefe ucu ile değil de herhangi bir yanı
ile temas edeceğinden nüfuz gücü ile deliciliği azalır. Ayrıca dengesiz
aşınmalar nişanda sapmalara yol acar.
Namlunun ömrünü uzatmak
için; atışları takiben namlu içinin önce tel fırça ile, sonra bez veya
benzerleri ile silinip temizlenmesi daha sonra hafifçe yağlanması
(hafif yağlı bezin namlu içinden geçirilmesi) gerekir. Fabrikasyon ve
eşdeğer kalitede mermi kullanılması gerekir.
Bos kovanlar
toplanarak yapılan el dolgusu fişeklerde çekirdek madeni çok sert,
çapları uygunsuz ve hatalı olması nedeni ile setler kısa surede ve
anormal bir biçimde aşınırlar. Hatta namluda şişkinlik ve
parçalanmalara sebep olabilirler.
Fişeklerdeki (fabrikasyon veya el
yapımı) imal hataları, rutubetli, nemli yerlerdeki kotu muhafaza gibi
nedenlerle, ateşleme yeterli olmaz, patlamayı takiben çekirdek namluyu
terk etmeden namlu içinde kalabilir. Namlu içinde kaldığı fark edilmez
ve ikinci ateşleme yapılırsa namluda şişkinlik ve parçalanma olabilir.
Fişek Yatağı
Atışa,
patlamaya hazır fişeğin bulunduğu yere denir. Namluya bitişik –toplu
tabanca dışında- ve çapı ondan biraz daha geniştir. Yiv-set içermez.
Toplu tabancada, fişek yatağı fişeklerin yerleştirildiği silindir
üzerlerindeki yuvalardır.
Fişek yatağı genişliği, kullanılan
mermi çapından çok az genişlikte olmalıdır. Genişlik aşırı olursa,
-aşınma veya hatalı fişek kullanmadan- atışta fişek genişler, şişer
hatta yarılabilir. Bu takdirde otomatik silahlarda bos kovanın dışarı
atılması güçleşir veya durur. Silah devre dışı kalır. Yine
çekirdek-namlu ekseni birbiriyle uyumlu olmaz ve namlu çekirdekten
zarar görebilir. Genişlik normalden dar olursa -pislik, pas birikimi,
yapım hatası-, fişek, yatağa tam
yerleşemez, sıkışır, patladıktan sonra kovanın atılması mümkün olmaz.
Hazne
Şarjörün
silah üzerinde yerleştirildiği yer, şarjör yuvasıdır. Şarjör yuvası ile
birlikte şarjör, hazneyi meydana getirir. şarjör, silah gövdesine
takılabilir veya kabza içerisindedir.
Şarjörlü silahlarda,
fişeğin fişek yatağına doldurulması esnasında meydana gelen
tutuklukların bir çoğu, şarjör ağzının ezilmesi, aşınması, şarjör
yayının özelliğini kaybetmesi, yayın sıkışması ve fişeğin şarjöre iyi
yerleştirilmemesinden kaynaklanır. Şarjöre fişek yerleştirilirken ağzı
zorlanmamalı, düşürülüp ezilmemeli. Ayrıca, şarjörün yatağına tam
oturmuş olması gerekir.
Kovan Atma Tertibatı
Fişek veya bos kovanı, fişek yatağından veya top yuvalarından dışarıya çıkarılmasını veyahut da atılmasını sağlayan sistemdir.
Otomatik
tabancalarda genellikle sürgü üzerindeki kovan atma boşluğunun geri
kısmında üst veya yan tarafına, bazılarında ise mekanizma başı üzerine
yerleştirilmiş bir tırnak ve bu tırnağın karşısına gelecek şekilde
gövde üzerine yerleştirilmiş sabit bir bos kovan atacağından ibarettir.
Mekanizma
işletilerek mermi hazneye (fişek yatağına) yerleştirildiğinde, sistemin
tırnak ucu kovan kenarındaki girintiye yerleşerek fişeği kavrar. Gerek
geri tepme esnasında, gerek sürgü ile geri çekildiğinde, tırnağın monte
edildiği sürgü ile birlikte tırnak da geriye doğru gelir. Kenarına
takılı olduğu kovan veya fişeği de yatağından çıkarır. Ve süratle
geriye doğru
çeker.
Fişek veya kovanın diğer kısmi tablodaki kovan atacağının çıkıntılı kısmına
çarparak sürgü üzerindeki kovan atma boşluğundan dışarıya atılır.
Tırnak
yayında kırılma, esnekliğini yitirme, tırnak ucunun kırılması, kovan
atacağının kırılması gibi hallerde sistem bir şekilde işlemez, müteakip
atışlar yapılamaz.
Tırnakla ilgili olmamakla birlikte, barut gazi
basıncının yeterli olmadığı hallerde de sürgü yeterince geriye gelemez,
kovan, kovan atacağına kadar ulaşamaz, ulaşsa da yeterince şiddetli
çarpamaz. Kovan namlu ile sürgü arasına sıkışır kalır(dikilir)
Bir
çok atıcı, dolduruş sırasında sürgü ve kurma kolunu geriye çekip,
dolduruş için bırakma sırasında serbest bırakmaz ve eli ile yardım
ettiğinden, tırnağın uç kısmı kovana yeterince şiddetli çarpıp
kenarındaki oyuğa takılmaz.
Bu durumda, tırnağın uç kısmı, fişeğin
gerisinde ve boşta kalacağından, ya iğne fişek kapsülüne kadar
ulaşamayıp ateşlemeyi sağlayamamakta veya ateşleme olsa bile bu defa
kovana takılı olmadığından bos kovanı dışarıya atamamaktadır.
Bu sebeple dolduruş sırasında, sürgü veya kurma kolunu geriye çektikten sonra aniden
serbest bırakıp, yerine getiren yayın itme gücü ile kendiliğinden ve süratle ileriye
fırlaması sağlanmalıdır.
NISAN TERTIBATI:
Namluya yanlara ve yüksekliğine yön vermeyle ve istenilen şekilde hedefe isabet
kaydetmeye yarayan tertibattır. Tabancalarda gez ve arpacıktan ibarettir.
Gez: Namlunun geri ve fişek yatağına isabet eden bölgesi üzerinde veya sürgünün
bu bölgeye yakin yerinin üzerinde bulunur. Üçgen, dik dörtgen, yarim daire, tam
daire seklinde olabilir.
Arpacık: Namlu ağzına yakin, sürgü yahut namlu üzerinde olan dik dörtgen, üçgen,
koni,
küre çember içine yerleştirilmiş değişik şekilleri vardır. Bazıları
üzerinde gece nişan almayı sağlayan fosforlu maddeler bulanabilmektedir.
Üçgen,
dörtgen, yarım daire gez'lerin görüş sahaları geniş olup, süratle
yönelip kolay nisan almak mümkündür. Daire gez'in görüş alanı dar,
nisan hattı ayarlaması zayıf; ışıkta güç ve zaman alıcı olmakla
birlikte, nişan hattının her yönüyle birlikte kontrolü mümkün,
istikrarlı ve daha çok isabet kaydeden atışlara imkan verir.
Diğer
gez'lerin üst kenarlarının sınırlı olmayışı nişan hattının bu kenar
üzerindeki sahasını sabit kılmaz, sıhhatli ve isabetli atış güçleşir.
ATEŞLEME SİSTEMİ
Silahın kapsüle darbe yaparak barutu tutuşturmaya yarayan kısmıdır.
Horozlu
sistem: Darbeyi doğrudan horoz yapar. Kapsül içindeki hassas patlayıcı
madde darbe tesiri ile infilak eder. Kapsül maddesinin alevi baruta
ulaşır ve onu tutuşturur. Yanan barut çok miktarda ve süratle
genişleyen barut gazını oluşturur (kendi hacminin 300-400 katı genleşir)
Mermi içindeki artan basınç ile çekirdek fişekten ayrılır ve namlu içinde hareket ederek uzaklaşır.
Horoz ve iğneli sistem: Horoz, darbeyi doğrudan kapsüle yapmaz. Ateşleme iğnesi veya mili ile bu isi yapar.
İğnenin kırılması, eğilmesi, yuvasında sıkışması, yayının kırılması veya esnekliğini
yitirmesi gibi arızaları mümkündür.
Bazı
hallerde uç kısmi ileriye çıkık vaziyette kalan, tekrar geri dönmeyip
sabitlesen, sıkışan iğnelerin, dolduruş sırasında tetiğe basılmaksızın
kendiliğinden patlamaya hatta silahın seri otomatik hale geçmesine
neden olmaktadır.
İğneli sistem: Horoz yoktur; darbe, yay ile
kurulan iğne aracılığı ile gerçekleşir. İğne yayının esnekliğini
yitirmesi, kırılması sıkışması başlıca arızalarıdır.
Ateşleme sisteminin yapısından dolayıdır ki, emniyete alınmazlar ise silahlar dipçikleri
üzerine düştüklerinde veya ani çarpma ve darbelerde kendiliğinden ateş alabilmektedirler.
(Kaza sonucu patlama(!))
FIŞEK:
Tüm unsurları bir arada ateşlemeye elverişli yapıya fişek denir. (Çekirdek + kovan + barut + kapsül = Mermi)
Fişek
ölçüleri metrik sistemde mm olarak ifade edilir. (İngiltere ve ABD'de
kalibre olarak) Tanımlama için genel olarak iki rakamlı bir ifade
kullanılır.
9x19 mm gibi. İlk rakam çekirdek çapını ikinci rakam kovan boyunu bildirir.
Ateşleme maddesinin bulunduğu bölge, merkez vuruşlu kenar vuruşlu olarak
ikiye
ayrılır. Kovan dip tablalarının durumuna göre toplu tabanca fişeği,
otomatik tabanca fişeği...Çekirdeğin uç yapısına göre ise Browning,
Parabellum...
Kapsül: İnce tabaka halinde pirinç bakir veya
nikelden yapılıdır. Kapsüllerin üzeri genellikle çeşitli renklerde
boyanır. Amacı kapsül maddesi içindeki kimyasal maddenin paslanma ve
nemlenmesini önlemektir.
Ayni amaçla çekirdeğin kovanla
birleştiği bölgeler de, bir bant seklinde boyanarak barutun yağlanması,
nemlenmesi önlenebilmektedir. Bazı hallerde renkler fişeklerin, zırh
delici, izli veya yangın çıkartan cinsten olduğunu belirtmeye yarar.
ÇEKIRDEK:
Metal
gömlekli; kovana bitişen dip kısmı hariç diğer yerleri sert bir metal
gömlekle kaplı kurşun nüveden ibarettir. Metal gömlek, pirinç, bakir,
nikel, çelikten olabilir. Yaygın olarak çekirdek üzeri yaldızla
kaplıdır. Bu, namluda aşınmayı azaltır, depolama esnasında çürüme
paslanma olmaz. (yerli el dolgusu mermilerin çekirdeğinde yoktur,
paslanır ve namluyu aşındırırlar.)
Gömlek çekirdeğe sekil verir ve delici gücünü artırır.
Yumuşak uçlu çekirdeklerde sert madeni gömlek, uç kısmı hariç çekirdeğin diğer
bölgelerini
kaplar. Bu çekirdek canlılara karşı kullanıldığında çarpma anında
genişleyerek durma miktarını artırmaktadır. Canlı hedefi delip geçme
yerine hedefte kalır ve doku parçalayıcı etkisi daha fazladır.
SİLAHTA TUTUKLUK
Tutukluk, silahın çalışmasının akamete uğramasıdır. Tüfeğin kendisinden, fişekten yahut şarjörden kaynaklanmaktadır.
a- Namluya fişek sürülememesi.
b- Silahın ateş almaması, (Namluda fişek var)
c- Bos kovanın dışarıya atılamaması (Atıştan sonra..) şeklinde tutukluklar ortaya çıkabilir.
A- Namluya Fişek Sürülemiyor ise;
1- Fişek şarjörden çıkmıyor;
1a- Şarjör yerine oturmamıştır. (oturtulur.)
1b- Şarjör veya yayı hasarlıdır. (şarjör değiştirilir.)
2- Fişek hasarlıdır. (Değiştirilir.)
3- Fişek şarjörden çıktığı halde namluya sürülemiyor;
3a- Fişek yatağı kirlidir. (Temizlenir.)
3b- Fişek hasarlıdır. (çıkartılır, değiştirilir.)
3c- Yerine getiren yay esnekliğini kaybetmiştir. (Değiştirilir.)
3d- Toz, kum gibi maddeler mekanizmanın hareketini engellemektedir. (Tüfek sokulup temizlenir.)
B- Tetik çekildiği halde silah ateş almıyor ise;
1- İğne kapsüle çarpmıyor. (İğne veya iğne yayı kırıktır. Kırık parça değiştirilir.)
2- İğne kapsüle hafif çarpıyor. (İğne kısa veya iğne yayı esnekliğini kaybetmiştir. ( Hasarlı parça değiştirilir.)
3- İğne kapsüle çarptığı halde ateş almıyor. (Fişek bozuktur, değiştirilir.)
C- Ateşten sonra bos kovan dışarı atılmıyor ise;
1- Fişek yatağı kirlidir. (Temizlenir.)
2- Tırnak veya tırnak yayı hasarlıdır. (Hasarlı parça değiştirilir.)